İçeriğe geç

Elim sende oyunu nasıl oynanır kuralları ?

Elim Sende Oyunu ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği

Elim Sende Oyunu: Kurallar ve Günlük Hayat

Elim sende oyunu, çocukluk döneminin en bilinen oyunlarından biridir. Ancak, bu oyun sadece basit bir eğlence aracı olmanın ötesinde, toplumsal normlar ve değerler hakkında da önemli mesajlar taşır. İstanbul gibi büyük bir şehirde, sokakta, toplu taşımada ve iş yerinde gözlemlediğim birçok durum, Elim sende oyununun kurallarının, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet bağlamında nasıl farklı şekillerde algılandığını gösteriyor. Bu yazıda, bu oyunun kurallarını ve bu kuralların farklı gruplar üzerindeki etkilerini inceleyeceğim.

Elim Sende Oyunu: Toplumsal Cinsiyet Perspektifi

Elim sende oyununda temel kural, bir kişinin diğerine “elim sende” diyerek oyunu başlatması ve ardından bu kişinin belirli bir süre boyunca diğerinin hareketlerine tepki vererek, elleriyle bir şeyler yapmasıdır. Ancak bu basit kural, toplumsal cinsiyet açısından büyük anlamlar taşır. Özellikle, çocuklar arasındaki bu oyun, erkek ve kız çocuklarının toplumsal rollerine dair küçük ipuçları verir.

Toplumda genellikle erkeklerin daha agresif, kadınların ise daha naif ve duygusal olduğu yönündeki geleneksel görüşler, bu oyunda da kendini gösteriyor. Erkek çocuklar, oyunu daha rekabetçi ve agresif bir şekilde oynarken, kız çocukları daha sabırlı ve duygusal bir tutum sergileyebiliyor. Bu durum, çocukların toplumsal cinsiyet rollerine dair öğrendikleri kalıpların, bir oyun aracılığıyla nasıl pekiştirildiğini gösteriyor.

Bir gün İstanbul’un yoğun Beyoğlu caddelerinde yürürken, iki çocuğun “elim sende” oynadığını gözlemledim. Erkek çocuk, oldukça hızlı hareket ederek, diğerinin ellerini yakalamaya çalışıyor, kız çocuğu ise daha dikkatli ve temkinli bir şekilde hareket ediyordu. Bu küçük ama anlamlı gözlem, toplumun çocuklara cinsiyetleri doğrultusunda verdiği farklı mesajları gözler önüne serdi.

Elim Sende Oyunu ve Çeşitlilik: Farklı Grupların Algısı

Toplumsal çeşitlilik, Elim sende oyununda da kendini gösterir. Farklı yaş gruplarındaki, kültürel geçmişe sahip ve farklı yeteneklere sahip bireyler, bu oyunu farklı şekillerde deneyimler. Örneğin, sokakta yaşlı bir kadının çocukları izlerken, oyunun kurallarıyla ilgili bir yorumda bulunması dikkatimi çekti. “Oğlum, bu oyun o kadar da zararsız değil,” demişti.

Burada, oyunun yalnızca çocuklar için eğlenceli bir aktivite olmanın ötesinde, toplumsal normları ve değerleri pekiştiren bir araç olduğu vurgulanıyordu. Yaşlı kadının söylediği, kültürel bir bakış açısını yansıtıyordu. Zira bazı toplumlar, rekabetçi ve agresif oyunların, özellikle kız çocukları için olumsuz etkiler yaratabileceğini savunurlar.

Diğer bir örnek ise, işyerimdeki bir toplantıdaydı. Çeşitli arka planlardan gelen, farklı yaş ve cinsiyete sahip çalışanlar arasında “elim sende” gibi oyunlar konuşulurken, bazı katılımcılar oyunun basit ve zararsız bir eğlence olduğunu savundu. Ancak, bir kadın çalışan bu tür oyunların, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini küçük yaşlardan itibaren pekiştirdiğine dikkat çekti. Kadın, “Çocukken ‘elim sende’ oynarken, hep daha hızlı ve güçlü olmak gerektiği öğretilirdi. Bu oyunlar, başarıyı fiziksel güçle ilişkilendiriyor ve duygusal zekâyı görmezden geliyor,” diyerek bu tür oyunların, toplumsal eşitsizlikleri nasıl yeniden ürettiğini anlattı.

Elim Sende Oyunu ve Sosyal Adalet

Sosyal adalet bağlamında, Elim sende oyununda gözlemlenen davranışlar, aslında daha geniş bir toplum yapısının yansımasıdır. Oyun, çoğunlukla en hızlı ve güçlü olanın kazandığı bir yapıdayken, bu durum toplumsal adaletsizliği pekiştirebilir. Özellikle, engelli bireylerin bu tür oyunlarda dışlanması veya zorluk yaşaması, sosyal adaletin bir eksikliğini gösterir.

Bir arkadaşım, işyerindeki çocukluk anılarını paylaşırken, “Benim gibi engelli olan çocuklar, genelde oyunlara dâhil edilmezdi” demişti. Bu tür oyunlar, fiziksel yeteneklere dayalı olduğu için, engelli bireylerin dışlanmasına neden olabilir. Oysa, sosyal adaletin sağlandığı bir ortamda, herkesin eşit fırsatlar bulabileceği oyunlar tercih edilmelidir.

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Çocukların Gelişimi

Çocuklar, oyunlar yoluyla toplumsal normları öğrenirler. Elim sende gibi oyunlar, onları sadece eğlendirmekle kalmaz, aynı zamanda cinsiyet rollerini, güç ilişkilerini ve toplumsal eşitsizliği de öğretir. Eğer oyunlar, çocuklara duygusal zekâyı, empatiyi ve işbirliğini teşvik ederse, gelecekteki toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede önemli bir adım atılmış olur.

Bir gün, bir arkadaşımın çocuğunun oyun oynarken gözlemlediği bir başka örnekte, çocukların farklı yaş ve cinsiyetten olmasına rağmen birbirlerini sürekli “elim sende” diyerek test etmeleri, bir tür sosyal hiyerarşi yaratıyordu. Ancak, oyun ilerledikçe, çocukların empati kurarak birbirlerini desteklemeye başladıklarını görmek, oyunların ne kadar dönüştürücü olabileceğini gösteriyor.

Sonuç

Elim sende oyunu, bir eğlence aracından çok daha fazlasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından baktığımızda, bu oyun, toplumsal normların nasıl içselleştirildiğini ve yeniden üretildiğini gösteriyor. Çocukların ve bireylerin, bu tür oyunlar aracılığıyla öğrenmeleri, toplumsal yapıları daha iyi anlamalarına ve gelecekte daha adil bir toplum oluşturma yolunda ilerlemelerine yardımcı olabilir. Oyunların kurallarını sorgulamak ve değiştirmek, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve adalet konularında önemli bir adımdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
ilbetvdcasino güncel girişstphelps.orghttps://www.betexper.xyz/betci.cobetci girişhiltonbet güncel girişsplash